Şanlıurfa Balıklı Göl Rehberi

MÖ 20. yüzyılda doğan İbrahim, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam’da peygamberlerin atası olarak kabul edilir. Buna göre, bu dinler genellikle topluca İbrahimî inançlar olarak adlandırılır. Hem İncil’de hem de Kuran’da İbrahim’in doğduğu yer Keldanilerin Ur’u olarak adlandırılır. Batılı bilim adamlarının çoğu, buranın günümüz Irak’ında bulunan güney Mezopotamya şehri Ur olduğuna dair inançlarında katıdır.

Ancak gelecek vadeden bir diğer aday da kuzey Mezopotamya’daki Urfa şehridir. Bilhassa kutsal kitaplarda İbrahim’in bir süre Harran’da kaldığı da belirtilmektedir ve buranın gerçekten Şanlıurfa ilinde bulunan Harran olduğu konusunda hemen hemen hiçbir ihtilaf yoktur. Bunu göz önünde bulundurarak, Harran’a sadece 44 kilometre uzaklıktaki Urfa , Kildaniler’in gerçek Ur’u olabilir. Ve yerliler kesinlikle öyle düşünüyor, çünkü Urfa’nın merkezindeki sayısız simge, İbrahim’in hikayesinin bölümleriyle tanımlandı.

Alana girdiğinizde, sazanlarla dolu dikdörtgen bir havuzun etrafına inşa edilmiş zarif camiler bulacaksınız. Fakat İbrahim’in hikayesinde nerede ortaya çıkıyor? İslami geleneğe göre, İbrahim’in babası bir put heykeltıraştı. Ve İbrahim, gençliğinde bu putları pazarda satmakla bile görevlendirildi. Fakat İbrahim putlarla ve onları satın alanlarla, hareket edemedikleri ve konuşamadıkları için alay etti. Daha sonra, ayakta bıraktığı büyük bir idolü suçlayarak yerel tapınaktaki putları bile tahrip etti. Adı Nemrut olan kral, taştan bir putun böyle bir şey yapamayacağını savunarak İbrahim’i sorguya çekti. İbrahim daha sonra krala neden hareket edemeyen bir şey için dua ettiğini sordu. İbrahim’in tavrından ve yerel geleneklere saygısızlıktan çileden çıkan Nemrut, İbrahim’i ölüme mahkum etti.

Hikayeye göre, yerel kasaba halkı, şimdiye kadar görülen en büyük şenlik ateşini yaratmak için yeterince odun topladı. Ve İbrahim, Nemrut’un baktığı yakındaki bir tepenin (Urfa Kalesi) tepesinden fırlatıldı. Fakat İbrahim ateşe düşerken, Cebrail Melek ona geldi ve yardım edip edemeyeceğini sordu. İbrahim, başına gelenlerin Allah’ın iradesi olduğunu söyledi. Allah onun cevabından çok etkilendi ve İbrahim’in inişinde ateşi bir göle dönüştürdü. Bu arada ateşin közleri bugün gördüğümüz balığa dönüştü. Modern parkın birkaç restorana ev sahipliği yapmasına rağmen, kutsal olduğuna inanıldığı için sazan kesinlikle yenmez

Sakin kompleks aynı zamanda 20. yüzyıldan kalma bir Sufi azizinin mezarına da ev sahipliği yapıyor. Eski bir kilisenin üzerine inşa edilmiş Halil Ür-Rahman Camii’ne de adım atabilir ve eşi benzeri olmayan bir oda görebilirsiniz. Ana ibadet salonunun hemen dışında, ziyaretçilerin kutsal balığı gözlemleyebilecekleri şeffaf cam zeminli küçük bir oda bulunmaktadır. Yakınlarda, Nemrut’un kızı Zeliha’nın adını taşıyan başka bir havuz daha var. Kuran’a göre Zeliha babasına meydan okudu ve İbrahim’in ve onun tanrısının takipçisi oldu. Ceza olarak, Nemrut onu da ateşe fırlattı! Neyse ki onun için de bir su havuzuna dönüştü. Zeliha Havuzu artık tamamen lüks restoranlarla çevrilidir ve konuklar küçük tekneler bile kiralayarak gezinebilirler.

Şanlıurfa Balıklı Göl Nerede, Nasıl Gidilir?

Balıklı Göl Şanlıurfa ilinin kuzeybatısında Eyyübiye ilçesinde yer almaktadır. Şanlıurfa şehir merkezinden Balıklı Göl tarafına giden toplu taşıma araçlarıyla kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Balıklı Göl Balığı

Sazan balığı kutsal kabul edildiğinden, balıkçılıkla ilgili tüm düşüncelerinizi unutun. Koruma statüleri nedeniyle, Balıklı Göl’de ve yakınlardaki Ayn Zeliha Gölü’nde yüzlercesinin üremesi şaşırtıcı değildir. Her ziyaretçi balıkları beslemeye teşvik edilir, bu yüzden satıcılardan birinden birkaç torba balık yemi satın alınabilir. Birkaç dakika içinde tüm yiyecekler gider. Suya atıldığında, bir sonraki yemek için rekabet etmek için etrafa sıçrayan bir balık çılgınlığı olur. Bütün balıklar koyu gri veya siyahtı ama bir yerel sazan balığı da olduğunu ve bunlardan birini görürseniz, hayatta gerçekten kutsanmış olduğunuzun bir işareti olduğunu söylenir. Ayrıca sadece sabahın erken saatlerinde fark edilir. Gün ışığında, sadece kaybolurlar.